Aralık - 2022 Genç İstikbal Dergisi
Bir miladi yılın daha sonuna geldik.
Bir miladi yılın daha sonuna geldik. Zaman; genelde hızlı ama bazen yavaş, bazen durağan, bazen olağan, bazen sıkıcı, bazen acı verici bir şekilde akıp geçti. Bir yıl daha zamanın tarihi içerisinde kendine bir yer buldu. Fakat unutulmamalıdır ki tarih, içerisinde her yaşayanı değil; direnenleri, mücadele edenleri, yiğitleri, başkasına benzemeyip kendisi olanları yazar. Bundan dolayıdır ki temeli sağlam olmayan, gücünü haktan ve hakikatten almayan, batıl olanı taklit eden her şey zaman içerisinde eriyip yok olmaya mahkûmdur.
Milletin haklarını yiyenler, haksız çıkar sağlayanlar, güçlerini haklılık aracı olarak görüp insanlığa kan kusturanların hiçbiri hatırlanmazken; mazlum coğrafyaların kaderini değiştiren, taklitçi zihniyetlere boyun eğmeyen Bilge Kral Aliya’lar, Şeyh Şamil’ler, Şeyh Ahmet Yasin’ler, Ömer Muhtar’lar asla unutulmamaktadır. Çok zalimler gelip geçmiştir tarihten. Fakat zalimler değil; milli irade ortaya koyabilen, zalimlere benzemeyip onları taklit etmeyen, “yeni bir dünya” için bedel ödeyen cennet mekân Abdülhamit Han, Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarihe iz bırakmıştır.
Tablo açık ve net bir şekilde ortada… Ya akıp giden zamanın içerisinde adımız, işimiz, eylemimiz, söylemimiz, giyim kuşamımız ile başkası olup kaybolacağız ya da inandığımız gibi yaşayıp başkası değil kendimiz olup gök kubbede hoş bir sada bırakanlardan olacağız.