Ekim - 2022 Genç İstikbal Dergisi
❝Omuz Omuza Verince, Yol Mu Dayanır?❞
Arkadaşların var mı? Bu da soru mu şimdi? Evet soru şimdi. Evet evet şimdi. Laf olsun diye sormadım. Lafa giriş yapmak için sordum. Cevabını benim de bildiğim bir soru sordum. Tabiki var. Peki niye sordum? Senin hatırına arkadaşlarını getirebilmek için ve bu konuyu sorgulamaya başlayabilmek için. Neyse biraz laf kalabalığı gibi oldu ama yazılarda bazen ısınma turları gerekiyor :=) Her neyse...
Arkadaş, genel anlamda birbirine destek olan, aynı ortamı paylaşan (iş arkadaşlığı, sınıf arkadaşlığı vs.), aralarında dostluk ilişkisi bulunan insanlar anlamına gelir. Bu yazıda özel olarak yol arkadaşlığı üzerinde duracağım ama yol deyince öyle aklına hemen seyahat falan gelmesin. Ya da gelsin... Hepimiz bu hayatta bir seyahatteyiz ve bu seyahatte bize eşlik eden yol arkadaşlarımız yani dostlarımız oluyor. Yol arkadaşlarımızla genelde ortak özelliklerimiz , ortak ilgi alanlarımız olur. Tabiki farklılıklarımız da olur ve bazen bu farklı yönlerimiz de bir diğerine benzeşme yoluna gidebilir. "Bana arkadaşını söyle sana selam söyleyeyim" (yok bu öyle değildi) "Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" "Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan" gibi atasözlerimiz de arkadaşların birbirlerine benzeme eğiliminde olduğunu vurgular. Hatta "En çok muhatap olduğun 5 kişinin ortalamasıdır karakterin" diyenler bile olmuştur ki haksız da sayılmazlar.
Arkadaşımız yani dostumuzla yolumuz aynıysa aynı yoldan birlikte daha güçlü bir şekilde gideriz. Bazen de yol ayrımlarında arkadaşımızın bizi götürdüğü tarafa gider ya da biz arkadaşımızı bir tarafa çekeriz. Neticede aynı yolu yürürüz. İyilikleri yapmada ve yaymada, kötülükleri engellemede dostlarımızla birlikte yol almak öyle keyiflidir ki. Hayırlı işlerde biriniz unutsa diğeri hatırlatır, birinin canı istemese diğerinin hatırına yapar ve inşallah cennette de devam edecek bir arkadaşlık halini alır. Sonra cennette tahtlar üzerine oturup karşılıklı sohbet edersiniz "hatırlar mısın dünyadayken şunları yapardık, şunları konuşurduk. O günlerin vesilesiyle Rabbimiz bizlere nimetlerinden ikram etti ve bizi cennetine aldı."
Peki ya şeytanın yürüdüğü yoldan giden arkadaşlıklar? Sigara - alkol almada, karşı cins arkadaş edinmede, küfürlü sözler söylemede, kısacası hiç ölmeyecekmiş gibi yaşama yolunda sürdürülen arkadaşlıklarda üçüncü ya da dördüncü arkadaş şeytan değil midir? Normalleşmeyen günah neredeyse kalmıyor bu tür arkadaşlıklarda. Helal - haram çizgisi gözetilmiyor. Rabbim seni ve tüm Müslümanları böyle arkadaşlıklardan korusun.
Bana arkadaşını söylemeden önce sana şu ayeti söyleyeyim: Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının; özü sözü doğru, samimi ve dürüst insanlarla (yani sâdıklarla) beraber olun. (Tevbe 119)
İşte şimdi, bana arkadaşını söyleyebilirsin. Ya da yok yok söyleme. ben ne yapayım senin arkadaşını :=) Sen arkadaşını Rabbine söyle. Yani Rabbine anlatabilecek kadar güzel arkadaşların varsa doğru yoldasın demektir. Bu kadar net. Görüşürüz...