22.02.2022 Okuma süresi 1d 20sn
Şubat 2022 Anadolu Gençlik Dergisi
28 Şubat: Milli İradeye Gayrı Milli Darbe25 yıl önce milletimizin sadece siyasi tercihine, siyasi iradesine değil tüm değer sistemine yönelik bir darbeyi kaydetti tarih.
28 Şubat’ı ülkemizin tecrübe ettiği diğer darbelerden ayırt etmemize olanak tanıyan birçok farklılığa sahip: kültürel olarak ülkemizin kendine dönüş süreci baltalanırken küreselleşme sürecinin eşiğinde milli ve manevi değerleri savunmanın devlete düşman olmak anlamına çekilmesi mümkün olmuştu. Milletin vicdanı bunu hiçbir zaman kabul etmediyse de küresel ekonomik sistemle bütünleşmeye de direniş her geçen gün daha da zorlaşır bir hale geldi.
Bir askeri darbenin gerçekleşmesi için ne gibi bir gerekçe vardı 28 Şubat günlerinde?
Bu sorunun tutarlı bir cevabı hiçbir zaman verilemedi elbette. Ne toplumsal karışıklık ne ekonomik çıkmazlar ne de devlet yönetimi için zafiyet sayılabilecek başka bir durum. Ancak Türkiye, Milli Mücadele yıllarından beri milli bütünlüğünü ilk defa güçlü bir biçimde vurguluyor ve yüzünü, o güne dek ihmal ettiği İslam dünyasına cesaretle çevirebiliyordu. Devlet hazinesine tünemiş faizci yarasalar uzaklaştırılıyor, toplumsal barışın köşe taşları yerli yerine oturtuluyordu…
28 Şubat sadece bir askeri darbe olarak değil; aynı zamanda medyanın, siyaset kurumunun, resmi kurumların ve güya sivil toplum kuruluşu gibi görünen yapıların aynı el tarafından adeta bir kukla gibi oynatılabildiği; aydınların, düşünürlerin ve halkın gözünün hilelerle boyanabildiği ve hakkın, hukukun hiç çekinilmeden askıya alınabildiği bir demokrasi ayıbı olarak da tarihe geçmiştir.